top of page

                                                     “Katalizör Porteler” 

Katalizör maddeler, bir kimyasal tepkimenin aktivasyon enerjisini düşürerek kendi tepkime hızını arttırırken tepkime sonrasında da kendi kimyasal yapısında hiç bir değişiklik olmaksızın eski konumunu koruyabilmektedir. 

İçinde yaşadığımız yüzyılda canlıların vücudunda bulunan enzimler de çok iyi birer katalizör görevi görmektedir. Öyle ki ısınan yer küresi beklenmeyen tepkiler şeklinde üzerinde yaşayan tüm canlıların vücut ısılarını ve kimyalarını değiştirmeksizin her birine  katalizör görevini istemeden yüklemiştir.

İçinde bulunduğu tehlikeyi farkedemeyen canlılar, dış etkenlere tepkime olarak hız kazanmış ve yaşam sürecinde yaratmış olduğu kurt kapanının içerisine hapsolarak, konforu sandığı yolculuğunda istemeden kendisini tüketmeye başlamıştır.

ressam Yasemin Keltek, çalışmalarında temel kavramlar itibariyle zaman mekan ve bu iki güçlü değişken içerisine yerleştirilmiş bulunan totaliter yönetimleri ve kitle kültürünün etkisinde oluşan baskı altında kalan canlıların yaşamsal sorunsalını konu olarak işlemiştir.

Yasemin Keltek’in tuvaller şeklindeki yerleştirmeleriyle Bülent Ünsal ın fotokolaj ve kadrajından kareler farklı tarz sanat çalışması olarak sanatsal bir katalizör oluşturmak üzere serginin küratörü Jeyan N Bekar tarafından “The Jeyan Collective” kolleksiyonu olarak biraraya getirilmiştir. 

Fotoğraf Sanatçısı Bülent Ünsal çok sayıda fotoğrafı biraraya getirerek oluşturduğu  fotokolaj mekan görselleri ve hayali hayvan karakterleryle izleyiciyi düşünmeye zorlarken hayvan ve insan portreleriyle de kendisini sorgulamayı seçmiştir. 

Portrelerinde çoğunlukla zıtlıkları içerisinde barındıran estetik bir anlayışla  protest bir yaklaşım sergileyerek görünmeyeni değişik portrelerle hissedilir kılmaya çalışan Yasemin Keltek; Portre, Otoportre ve Selfie ekseninde yer alan değişik yüzler ile yer yüzü arasında ilişki kurmayı başarmıştır. “Gece ve Gündüz” adlı yapıtında sanatçı zamanın biteviye döngüsünü tersyüz eden, mekan ile dünya algısında yaratılacak kafa karışıklığında bireyin çoklukla konfor alanında kalma tercihine ve rutin arayışındaki sistematiğe göndermede bulunarak konunun önemine işaret etmiştir. Sanatçı “Kırmızı Çizgi” adlı eserinde ise totaliter söylemlerin, kitle ruhu üzerindeki keskin ve ötekileştirici etkisine, kurumsal bir eleştiri getirerek sanatsal bir başkaldırıda bulunmuştur.

İki sanatçı canlı katalizör portreleri ile yer yüzünün yanlış kullanım ve yönetimine protest olarak estetik değerleri zengin bir tepkime vererek mekan algısında sosyal ve politik baskılar veya görsel kirliliğe artistik bir tarz getirmiştir. İki sanatçının buluşma noktasında kentsel yok oluş ve yaşam hızı içinde canlıların amaçsız kayboluşuna dikkat çekilmeye çalışılarak izleyici düşündürülmeye davet edilmiştir. 

bottom of page